6 Aralık 2020 Pazar

Tedarik Zincirleri Açısından Asya Pasifik Anlaşmasının (RCEP) Salgın Sonrası Yatırımlara Etkisi

Çin, Japonya, Avustralya, Vietnam ve Güney Kore dahil olmak üzere 15 ülkeyi içine alan ve 2.3 milyarlık bir nüfusu (dünya nüfusunun üçte biri) kapsayan dünyanın en  geniş serbest ticaret anlaşması olan RCEP (Bölgesel Ekonomik Ortaklık Anlaşması),  ASEAN ülkelerini tamamını kapsamış durumda.

Söz konusu anlaşmanın tarafları, küresel GSYH’nin %30’unu, başka bir ifadeyle 38,8 trilyon dolarlık kısmını oluşturmaktadır. Taraflar aynı zamanda, dünya ticaretinin %28’ini gerçekleştirmekte ve küresel yatırımların %32,5'ini oluşturmaktadır.

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkelerine yapılan yatırımın yaklaşık % 40'ı halihazırda RCEP üyeleri kaynaklı.

UNCTAD, RCEP üyelerinin birbirlerine daha fazla yatırım yapmaları için önemli bir alan olduğunu vurgulamaktadır. Anlaşma, bölgedeki doğrudan yabancı yatırımları (DYY) önemli ölçüde artırabilir. Pandemi etkisi ile birlikte bölgede doğrudan yabancı yatırımlar yaklaşık %15 düştüğü görülmektedir.

15 ülke arasındaki yatırımlar, toplam doğrudan yabancı yatırımların yaklaşık % 30'unu oluşturmaktadır ve anlaşma sayesinde bölge içinde yapılan yatırımların daha fazla büyümeye öncülük edeceği beklenmektedir. Bununla birlikte, ticari hizmetler ve e-ticaretteki pazar erişimi, bölgesel değer zincirleri ve pazar arayışı yatırımlar için oldukça önemlidir.

Anlaşma, salgın sonrası ekonomik büyümeyi canlandırmaya yardımcı olması ve küresel dış yatırımları artırması beklenmektedir. Pandemiden sonra, yatırımcılar muhtemelen altyapı, temiz enerji ve sağlık projeleri arayacaklar.

Rapor, "Çok uluslu işletmelerin tedarik kaynaklarını çeşitlendirme ve bölgesel değer zincirlerini güçlendirme ihtiyacı, yalnızca bölgedeki DYY modellerinin değişmesine değil, aynı zamanda sanayide uluslararası yatırımın genel büyümesine de yansımalıdır" diyor.

 

Raporda yatırım politikaları ile ilgili aşağıdaki konulara dikkat çekilmiştir;

  • Sürdürülebilir ekonomi için, pandemi sonrası yatırımlar artırılmalı. Bu yüzden altyapı, temiz enerji ve sağlık hizmetlerine yatırım yapılması gerekmektedir ve bunların tümü uluslararası proje finansmanının artırılmasına bağlıdır. RCEP, proje finansmanı için birkaç ana kaynak ülkeyi içerir.  Örneğin, RCEP, küresel DYY payına uygun projeleri çekiyor ancak yenilenebilir enerji projelerinin yalnızca% 12'sini oluşturuyor.
  • Çok uluslu işletmelerin tedarik kaynaklarını çeşitlendirme ve bölgesel değer zincirlerini güçlendirme ihtiyacı, yalnızca bölgedeki doğrudan yabancı yatırım modellerinin değişmesine değil, aynı zamanda sanayide uluslararası yatırımların büyümesine de bağlıdır. 
  • Kalkınma için yatırımı teşvik edilmeli. Anlaşma sağlayan ülkeler arasında en az gelişmiş ülkeler arasında yer alan Kamboçya, Myanmar ve Laos, doğrudan yabancı yatırımların % 70'inden,% 80'inden ve% 90'ından fazlasını diğer RCEP üyelerinden almaktadır. Bu kapsamda ekonomik işbirliği ile bu ülkelerin hem altyapıdaki proje finansmanını hem de endüstriyel yatırımı daha da artırabilir.
Raporu incelemek için tıklayınız.

Yayınlayan: OSTİM Dış Ticaret Koordinatörlüğü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder